Ne gariptir insan!
Saçındaki ilk akı görene kadar.
inanmaz yılların geçtiğine.
Yakınındakini kaybetmeden,
bir daha görmemek üzere;
inanmaz ölüme.
Kaybetmeden anlamaz,
sevginin değerini.
Yaşamadan bilemez,
özlemin ne olduğunu.
Tüm hücrelerine kadar sızlamadan bilemez,
sevginin değerini.
Yaşamadan anlayamaz,
kaybetmenin ne olduğunu.
Verdiğin kadar değerin olur,
bu hayatta ama anlamayız.
Değerli olduğun kadardır,
değerin ama anlayamayız.
Mutsuzluğu yaşamadan,
mutluluğun değerini anlayamayız.
Bir insanın gözlerine baktığınızda,
ne kadar parladığını ve kendimizi
ne kadar net gördüğümüzde şaşırırız.
Ama anlamayız gerçekten sevildiğimizi ve sevdiğimizi.
Kaybettiğin değer midir?
zaman mı?
hayat mı?
anlayamayız.
Anlamak için kaybetmeyi bekleriz.
Değer vermek için kaybetmeyi bekleriz.
Aslında acı çekmek için bile, kaybetmeyi bekleriz.
Beklerken anlamayız zamanın nasıl geçtiğini,
bizim artık zamanımızın tükendiğini.
Pişmanlıklar zordur,
lakin hiçbir pişmanlığın telafisi yoktur ..
Pişman olmak yerine bazen yola devam etmek gerekir,
devam edebilmek içinde bir amaç gerekir.
Bir amacın olsun bu hayatta,
sadece senin bildiğin ve o yolda yürüyeceğin bir amaç.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin çok güzel birsözü var..
Nehir gibidir insan…
Derinlerinde ne saklar…
Ne fırtınalar kopar,
söylemez. Sadece;
sessizce akar ve gider…
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Sağlıcakla kalın..

